Okumadan Geçmeyin

HERKES NEREDE?-2 (OLMAYAN UZAY MEDENİYETLERİ HAKKINDA ÇOK CİDDİ BİR YAZI)

Loading

    

Merhaba sevgili okurlar, "HERKES NEREDE?"nin ikinci yazısına hepiniz hoş geldiniz. (Alkış!) "HERKES NEREDE?"de Fermi Paradoksu'ndan ve Kardaşev Ölçeği'nden bahsetmiştik. Bu yazıyı okumadan önce "HERKES NEREDE?"yi okumanızı tavsiye ederim. Daha önce söylediğimiz gibi 90.000.000 ışık yılı büyüklüğünde bir alanı uzay teleskoplarıyla gözlemleyebiliyoruz. (Bir ışık yılı = 9.000.000.000.000 kilometre) Evrende 100.000.000.000 adet galaksi var. Bunlardan her birinin içinde 1.000.000.000.000 adet yıldız var. 

Her yıldızın etrafında da birkaç gezegen. Şu rakamlara bakarsak evrende trilyon kere trilyonlarca güzel gezegen var. Sadece bizim galaksimizin içinde 4.000.000.000.000 adet yıldız vardır. Dünya'daki her kum tanesine 10.000 yıldız. Bu yıldızların 20.000.000.000 tanesi yaşam için uygundur. Hepsinin çevresinde uygun gezegenler döner. Gezegenlerin %0,01'inde bile yaşam olsaydı, bizim galaksimizde 1.000.000 adet hayat dolu gezegen olmalıydı. Peki neden yok? Belki de vardır. Peki neden görmüyoruz. Bu sorular yüzyıllardır cevap bulamadı. (Ki ben 11 yaşındayım ve 1 yüzyıl yaklaşık 9 Salih ediyor. Bu da oldukça fazla.) 

Fakat benim bu yazıyı yazmamı sağlayan şey 1950'de gerçekleşti. Manhattan projesinde çalışan bir fizikçi olan Enrico Fermi bir gün öğlen yemeyi yiyormuş. (Manhattan projesiyle ilgisi olan biri nasıl fizikçi oluyosa artık. Bunlara fizikçi denmez, katil denir.) Arkadaşlarıyla UFO'lar hakkında konuşuyorlarmış. (Evet, daha öğle yemeğinde konuşmamaları gerektiğini bilmiyorlarmış. Gerçi bunlara yemek vermemek lazımdı. Adam öldürürken yemek molası mı verilir? Kabahat aşçıda.) Enrico Fermi UFO iddalarına karşılık olarak "Peki herkes nerede?" demiş. İyi ki de demiş. Demiş de beni başlık bulmak için kafa patlatmaktan kurtarmış. Enrico olmasaydı bu yazının başlığı da olmazdı herhalde. 

Neyse, Enrico Fermi'nin bu sözleri Fermi Paradoksu'nu ortaya çıkarmış. Şimdi bakalım bizi bilinmezliklerden kurtaracak -ve tir tir titretecek- senaryolar neler.

BERSERKEN HİPOTEZİ

İlk olarak size şunu söylemeliyim, hipotezin hipopotamla hiçbir alakası yoktur. Size ilk olarak şunu söylemeliyim, "berserken" çılgına dönmüş anlamına gelir. Okuyanı çılgına çevirmesinin yanı sıra evrenin en çılgın şeylerinden bahseder. Evrende neden başka yaşayan gözükmüyor? Frank Drake 1961'de bu konuya değindi. Fakat en korkunç senaryoda bile evrenin uzaylılarla dolup taşması gerektiğini söylüyordu. Bunun üzerine Robin Hanson, Great Filter hipotezini ortaya attı. (Great Filter'e daha sonra değineceğiz.) Kısaca açıklamak gerekirse, hipotez medeniyetlerin bir şekilde yok olduğunu savunuyordu. İşte Berserken hipotezi bunu açıklıyor: Bir medeniyet yeterince geliştiği zaman kendisini yapanı yok eden robotlar yapması kaçınılmaz ve robotlar, medeniyeti tarih sahnelerinden siler.


Von Neumann makineleri kendi kopyalarını oluşturarak canlıları yok eder. "Al sana bilim-kurgu filmi senaryosu. Koca adamlar bula bula bunu mu bulmuş?" diyebilirsiniz. Doğru, bu bir bilim-kurgu senaryosu sayılır. Çünkü birileri 19.999.999 gezegeni yok ettilerse neden son gezegene, Dünya'ya ellemediler. Bilmiyoruz, robotlar bizi yok ederse bilme şansımız kalmayacak zaten.


KARANLIK ORMAN

Evren, karanlık bir orman gibidir. Devasa, gizemli ve korkunç. İnsanoğlu ise tek kişi gibidir, karanlık ormanın yanında minicik kalan, yalnız... Evren uzaylılarla dolu. Ama neden göremiyoruz? Belki görünmek istemiyorlardır. Evrenin kaynakları kısıtlı. Eğer biri başka birini fark ederse anında yok eder. Aynı bizim orman gibi, yüzlerce kişi var ama her biri bir diğerinden saklanıyorlar. Avcı mı, av mı olacağını bilemiyorlar. Çıt, çıkarmaktan bile korkuyorlar. Ya biri duyarsa? Birbirleriyle karşılaşınca tek yapabildikleri tetiği çekmek. Belki uzay da böyledir. Belki biz de uzaylıları örnek alıp sessizce beklemeliyiz. 



HAYVANAT BAHÇESİ

Hayvanat bahçelerinde hayvanlar, onlar için hazırladığımız yerde yaşıyorlar. Belki de insanlar da uzaylıların onlar için hazırladığı bir insanat bahçesinde yaşıyorlar. Uzatmaya gerek yok, bu en gerçek dışı olan senaryo.

GREAT FİLTER

Bu teoriye göre her gezegende yaşam gelişemez. Yaşamın gelişmesi için bazı koşullar gereklidir. Yaşam bir yoldur ve o yolda bazı engeller vardır: sıcaklık, yiyecek, zekâ, meteor, barınma, savaş... Diğer gezegenlerde yaşam gelişse bile hemen yok olmuştur. 

Ve hayat yolunun en sonunda dev bir engel var: Büyük filtre. Bütün gelişmiş uygarlıkları yok eden bir duvar. Ve burada iki teori var. İlk seçeneğe göre biz insanlar filtreyi çoktan geçtik. Biz çok özeliz ve ilk uygarlık oluyoruz. İkinci teoriye göre büyük filtre tam önümüzde ve biz ona toslamak üzereyiz.

Ve son olarak Hart-tipler teorisi, yani evrende yalnızız. En güvenli ve en gerçekçi hipotez bu olabilir. Biz uzaylıları keşfedene dek öyle kalacak.

Görüşmek üzere.

Yorumlar

  1. Pazar gününe yakışır, keyifli bir yazı olmuş Salih Bey :)

    YanıtlaSil
  2. Yine çok güzel bir yazı olmuş. Tebrik ederim.💯 Bana tüm bu teoriler çok mantıklı geldi yaa.🤓😉🤗

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel bir yazı eline sağlık bugünde yeni şeyler öğrendik 😊

    YanıtlaSil

Yorum Gönder