Salih DOYGUN
Salih Doygun
tarih:
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Gacur gucur sesler çıkaran bantta
ilerlemek oldukça eğlenceli. Keşke burası koskocaman bir lunapark olsa ve benim
de ceplerim jetonların çokluğundan kapanmıyor olsa. Ama değil burası dünyanın
en büyük ve gelişmiş robot üretim fabrikası. Ben de en son ve en harikulade
model Ar. 101. Tüm son kontrollerim yapıldı ve yine benim gibi bir robot olan
arkadaşım Bay Kalitekontrol tarafından göğsümün tam ortasına arkadaşça olmayan
bir şekilde, şlaaaappp diye bir etiket yapıştırıldı. Bu tüm işlemcilerimin
yerli yerinde olduğu ve kullanılmaya hazır bir robot olduğum anlamına gelen bir
etiketti.
Kutuya tıkılma işleminden pek
hoşlandığım söylenemez. Yine de sesimi çıkarmadım. Sonuç olarak ben şikayet
etmek için değil çocuklarla arkadaşlık etmek için programlandım. Makine yağı
kokulu bu fabrikadan çıkıp ağaç ve biraz da neden bilmem şeker kokan bu karton
kutuya girmek devrelerimin minik solucanlar gibi kıpırdanmasına sebep oldu.
Genelde beklenenin aksine bir robot olarak oldukça heyecanlandığım
söylenebilirdi.
Nazik olmamak için ellerinden
geleni yapan nakliye personeli tarafından paldır küldür kamyona yüklendim.
Aracın kapıları “Daaaannn!” diye kapatılmasıyla aynı anda yağmur başladı.
Yağmur tanelerinin kamyonun kasasında çıkardığı “tin tin tin” sesleri
yolculuğumda bana eşlik eden bir radyo gibiydi. Seyahatim tahminimden kısa
sürdü. Demek ki reyona koyulmak üzere getirildiğim alışveriş merkezi
üretildiğim fabrikanın oldukça yakınlarındaydı.
Reyon hayallerimden bile daha
güzeldi. Çeşit çeşit oyuncaklar, elektronik eşyalar, kocaman bir alan ve parlak
ışıklar. Kendimi bir film yıldızı gibi hissettim. Önümden geçip giden
hayranlarıma en havalı bakışımı fırlatıyor ve büyük bir hevesle ellerini uzatıp
beni önündeki alışveriş sepetine koyacak şanslı kişiyi bekliyordum.
İşte karşımda. Sarı saçları,
uzuna yakın bir boyu, ela gözleri ve meraklı olduğu her halinden belli olan
fıldır fıldır gözleriyle yeni arkadaşım bana ellerini uzatıyor. Heyecandan
çarklarım birbirine karıştı, kablolarım düğümlendi.
Yine kısa bir seyahatin ardından arkadaşımla yeni evimize vardık. Evin yüksek taş penceresinde oturmayı çok sevdim. Kedi kömür ise evde tanıştığım ilk kişi oldu. O evde Kömür ile beraber mutlu mesut yaşadım. Ancak yeni model Sar. 101. Çıkınca eve benim yerime onu aldılar ve beni sattılar. Can dostum Kömür beni bırakamadı. Çekmecemde yaşamaya başladı. O zamandan beri satılıp durdum. Kim bilir, belki çekmecemdeki Kömürle beraber sana da satılırım.
Yine harikasın 👍
YanıtlaSil