Salih DOYGUN
Salih Doygun
tarih:
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
"Ejderha Çayırı isimli hikâyem, Anadolu Bilgelerini Araştırma Derneği (ABAD) 2021 Yılı Yunus Emre Hikâye Yarışması neticesinde basılan kitapta yer almaktadır. Hem yarışmada dereceye giren hem de dereceye giremese bile basılma şansı bulan birbirinden güzel hikayeleri okumak isterseniz 'Buraya Tıklayıp' Yunus Emre Anaokulu'na destek olabilirsiniz."
Bir varmış bir yokmuş,
Kış yokmuş kar çokmuş.
Evvel zaman içinde,
Devler masal içinde.
Ben dağda keçi bekler,
Ovada koyun güder iken.
Masal varmış masal içinde,
Dersler varmış hepsinin
içinde.
Az gittim uz gittim,
Dere tepe düz gittim.
Baktım şenlik sofra var,
Çöktüm yemekte neler var:
Baklava, börek, çömlek
çömlek et…
Misal biraz masal var,
Duyanlar duymayanlara
anlatsınlar.
Bir
gün padişahın biricik oğlu hasta olmuş. Padişah canından çok sevdiği
şehzadesinin hastalığına derman aramak için çırpınmış durmuş. Ülkenin her
tarafından doktorlar çağırıp, oğlunu tedavi ettirmeye çalışmış. Ne yazık ki hiçbir
doktor padişahın oğluna çare bulamamış. Padişah üzülmüş ama bunun da oğluna bir
faydası olmamış.
Yine
bir gün padişah tahtında dertli dertli otururken veziri gelip bir ziyaretçisi
olduğunu söylemiş. Padişah ziyaretçiyi buyur etmiş. Misafir; elinde asası,
üzerinde bembeyaz cübbesi ile içeri girmiş. Kendisinin, dünyayı gezmekte olan
genç bir doktor olduğunu, eğer izin verirse ülkesinde kalmak ve sarayın
kütüphanesinde çalışmak istediğini söylemiş. Padişah sevinçten havalara uçmuş.
Şehzadesinin hastalığından bahsetmiş ve eğer onu iyileştirirse saray
kütüphanesini emrine vereceğini söylemiş.
Genç
doktor şehzadeyi ayrıntılı bir şekilde muayene etmiş. Padişaha dönüp oğlunun,
tedavisi teşhisinden daha zor bir hastalığa yakalandığını söylemiş: Ateşli
Ejderha Humması. Tedavisi için yalnızca ejderha çayırında biten, yedi yapraklı
alev çiçeğinin toplanıp, çayının demlenmesi ve üç gün boyunca şehzadeye içirilmesi
gerektiğini de ilave etmiş. Çözüm ne kadar belli ise padişah o kadar dertli
imiş. Kimsenin yanından geçemediği, adı anılınca herkesi bir korkunun sardığı, 3
ejderhanın yaşadığı ejderha çayırına gidecek bir yiğit bulmak öyle sanıldığı kadar
kolay değilmiş. Tüm ülkeye haber salınmış, ulaklar her yeri karış karış gezip
gönüllü olacak yiğitlere ödüller vadetmiş.
Ülkenin
minik bir köyünde, küçük bir evde beraberce yaşayan ikiz yiğit kardeşin
kulağına gitmiş bu zorlu görev. Hasan ile Hüseyin tereddüt etmeden padişah
buyruğudur diyerek kılıçlarını kuşanmış, evlerinin kapısını kilitlemiş, el ele
tutuşup sarayın yolunu tutmuşlar. Padişah karşısında Hasan ile Hüseyin’i
görünce çok sevinmiş. Onlara güzel birer at, bir harita ve ejderha çayırı ile
ilgili gizemli ipuçları vermiş. İkizler vakit kaybetmeden kuşanıp, ejderha
çayırına doğru yola çıkmışlar. Kalplerinde herkesin sandığının aksine korku
değil merak varmış. Çünkü daha önce hiç ejderha görmemişler.
Ellerindeki
harita ile tarif edilen çayıra kısa sürede varmışlar. İlk kapıya ulaşmaları
için her tarafı dikenli çalılarla kaplı minik bir patikadan geçmişler. Kapının
önüne vardıklarında bir sepet bulmuşlar. İçine baktıklarında ne görsünler bir
sürü anahtar. Kapıyı açmak için zorlamışlar ancak kilitli olduğu için
açamamışlar. Tam o anda Hasan anahtarların üzerindeki harfleri fark etmiş.
Tekrar kapıya baktıklarında kapının üzerindeki sarmaşıkların altında bir
parıltı görmüşler. Hüseyin hemen yandaki ağaca tırmanmış ve uzun sarmaşıkları
heybesinden çıkardığı bıçağıyla kesmiş. İkisi birlikte kapının üzerinde yanıp
sönen yazıya bakmışlar. “Kimsin?” yazıyormuş.
Oturup
düşünmeye başlamışlar. Hasan “Acaba anahtarlarla ismimizi mi yazmamız gerekiyor?”
demiş. Hüseyin “Ama tek bir anahtar deliği var.” diye cevap vermiş. Hasan “Buldum!”
diye bağırmış. “İkimizin adı da aynı harfle başlıyor kardeşim. En iyisi mi biz
üzerinde H harfi olan anahtarı deneyelim.” Hüseyin de ona hak vermiş. Beraberce
sepetin içindeki anahtarları çimene döküp, üzerlerindeki harflere tek tek
bakmışlar. H harfi olan anahtarı bulunca birlikte kapıya doğru yaklaşmışlar.
Hasan elindeki anahtarı deliğe sokmuş ve çevirmiş. Dev kapı yavaş yavaş
açılmaya başlamış.
Karşılarına
çok uzun bir mağara çıkmış. Vakit kaybetmeden yürümeye başlamışlar. Bir saat
sonra mağaranın sonuna gelmişler. Mağaradan çıktıklarında havanın ne kadar
karanlık olduğunu görüp şaşırmışlar. Karşılarında yine dev bir kapı duruyormuş.
Kapının önünde bir sandık ve her biri farklı büyüklükte üç tane yumurta ile
karşılaşmışlar. Sandığı açmışlar. Ve padişahın kendilerine bahsettiği görünmezlik
pelerinini bulmuşlar. Pelerini heybelerine koyup yumurtalara yanaşmışlar. Bu
yumurtaların her biri farklı büyüklükteymiş. Hasan ile Hüseyin şaşkın şaşkın
birbirlerine bakarlarken birden şimşek çakmış. Endişe ile gökyüzüne
baktıklarında siyah bir bulutun üzerinde beliren sarı yazıları görmüşler.
Bulutta “Kim ağır?” yazıyormuş. Hüseyin “Sence yumurtaları mı kastediyor, bizi
mi?” diye sormuş. Hasan “Kardeşim bizim sadece görünüşümüz değil, kilolarımızda
aynı unuttun mu? Bence yumurtaları kastediyor.” demiş ve en büyük yumurtayı
alıp yere atmış. Yumurta paramparça olmuş ve içinden bir anahtar çıkmış. Hasan
ile Hüseyin’i şaşırtan şey ise anahtarın minik kanatları olmasıymış. Anahtar
kanatlarını çırpıp uçmuş ve kapının üzerindeki anahtar deliğine girmiş. Dev
kapı yine yavaş yavaş açılmış.
İşte
sonunda hayalleri gerçek olmuş. Karşılarında uçsuz bucaksız yeşillikler
üzerinde uyuyan ejderhalar varmış. Hemen heybelerinden görünmezlik pelerinini
çıkarıp üzerlerine örtmüşler. Ejderhaları uyandırmamaya dikkat ederek yedi
yapraklı alev çiçeğini aramaya başlamışlar. Her yere ayrıntılı olarak
baktıkları halde aradıkları çiçekten bir tane bile bulamamışlar. Üzüntüyle
başlarını eğmiş ne yapacaklarını düşünüyorlarmış ki enselerinde bir serinlik hissetmişler.
Arkalarını döndüklerinde baba ejderha ile burun buruna gelmişler. İşte o anda
görünmezlik pelerininin üzerlerinden kayıp düştüğünü anlamışlar. Baba ejderha
soran gözlerle karşısındaki yiğitlere bakıyormuş. Birden ejderhanın göğsünde
“İnsan”, “Ne”, “İstiyorsun” kelimeleri yanıp sönmüş. Hasan ile Hüseyin cesaretlerini
toplayarak tane tane; padişahtan, hastalanan şehzadesinden, ilaç yapmak için
gerekli bitkiyi bulmak için gönüllü olmalarından, çözdükleri bulmacalardan
bahsetmişler. Konuşmaları bittiğinde baba ejderhanın düşünceli düşünceli onlara
baktığını, anne ejderhanın ise sessiz sessiz ağladığını görmüşler. Yavru
ejderha da ikiz kardeşlere gülümsemiş. Baba ejderha ayağa kalkmış ve sağ
tarafına doğru kocaman bir alev çıkarmış. Ateşten yanan çimenler birden yedi yapraklı
alev çiçeğine dönüşmüş. Hasan ile Hüseyin sevinçle birbirlerine sarılmış. Hemen
çiçekleri toplayıp heybelerine doldurmaya başlamışlar. Heybeleri tıka basa yedi
yapraklı alev çiçeği ile dolunca ağızlarını bağlayıp gitmek için izin
istemişler. Baba ejderha Hasan’a, anne ejderha ise Hüseyin’e sağ kanatlarını
uzatmışlar. Yiğitler dikkatlice ejderhaların sırtına tırmanmış ve boyunlarına
oturup, sıkı sıkı tutunmuşlar. Ejderhalar kocaman kanatlarını açmış ve
havalanmışlar. Gökyüzünde bir süre süzüldükten sonra sarayın bahçesine
inmişler. O sırada merakla ikizlerin dönüşünü bekleyen padişah şaşkınlıktan
gözlerini kocaman açmış.
Hasan
ile Hüseyin ejderhaların sırtından atlayıp heybelerindeki çiçekleri bir koşu
padişaha ulaştırmışlar. Padişah sevinçle askerlerine seslenmiş. Askerler
çiçekleri genç doktora götürmüş. Doktor çiçeklerle şehzadeye şifa olacak çayı
demlemeye koyulmuşken, ejderhalar tekrar gökyüzüne havalanmış. Hasan, Hüseyin
ve padişaha selam verip ejderha çayırına geri dönmüşler.
Hazırlanan
ilaç şehzadeye içirilmiş. Tüm saray, şehzadenin odasının kapısının önünde
sabaha kadar beklemiş. Şehzade ertesi sabah gözlerini açtığında gülümseyerek
padişah babasına kendisini daha iyi hissettiğini söylemiş. Şehzade günler
içinde iyileşmiş. Padişah cesaret ve yiğitliklerinden dolayı Hasan ile
Hüseyin’e rütbe verip onları ordusunda komutan yapmış. Şehzade sağlıkla, Hasan
ile Hüseyin ise cesaretle hayatlarını sürdürüp gitmişler.
Masal
burada bitmiş,
Anlayana
dersler var.
Hem
gizemler hem bilmeceler,
Masalımızda her şeyler var.
Mükemmel bir masal olmuş
YanıtlaSilHarikasın
Tebrik ederim seni👍
Teşekkürler.
Sil😍😍😍
YanıtlaSil