Salih DOYGUN
Salih Doygun
tarih:
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
'Dünya Tarihi' serisi bayadır ilerlemiyor. Yeni yazıların yayınlanması da durdu. Bu uzun aralığa bomba gibi bir yazıyla son verelim diye düşündüm ve size bomba gibi bir yazı hazırladım.
Hazır olun! Bomba patlıyooooor!
Arkadaşlar,
Şimdi size çok tuhaf bir ad söyleyeceğim: Kozmik Latte.
Bir çay ocağına gidip
-Kozmik latte lütfen! denebilecek kadar ilginç bir ad ama bu ad evrenin ağırlıklı olarak oluştuğu rengin adı. Evren %99,9 kozmik latteden oluşuyor.
Evrenin oluşurken nasıl bir durumda olduğunu en iyi ispatlayan Big Bang'dır. Big Bang yani büyük patlama teorisi en çok kanıtı olan teoridir. Çok karıştırıcı şeyler oluyor evren oluşurken bu teoriye göre.
Şu an evrende bulunan her madde 13.8.000.000.000.000.000 yıl önce Dünya'daki her şey daha doğrusu evrendeki her şey gözle görülmeyecek kadar küçük bir toz bulutunun içindeydi.
Evrenin 00:00 anında bir damla sudan devasa bir okyanus fışkırır gibi genişledi. Bu genişleme saniyenin 53'te 1'inin oluşturduğu zaman dilimi kadar bir zaman diliminde gerçekleşti. Evren öyle şıp diye genişleyiverdi.
En başta felaket yüksek bir basınçta bir atomdan daha küçük bir evren vardı. Bu minnak şey bildiğimiz fizik kurallarına sahip değildi. Mesela Newton'un meşhur elma kuvveti henüz oluşmamıştı.
Büyük patlamadan sonraki bir saniyenin 68'de 1'i kadarlık bir zamanda henüz neyden oluştuğunu bilmediğimiz atomdan küçük madde 1.000.000.000.000.000.000 kat büyük bir evren haline geldi ve bu şişme birden sona erdi. Fakat yavaş yavaş genişlemeye devam etti.
Bu sırada evren soğumaya ve daha az yoğun olmaya başladı. Soğumak dediysem yanlış anlamayın, kurabiye pişireyim desem kurabiyenin külü bile buharlaşırdı. Lakin bu kayda değer soğumayla beraber ne olduğunu bilmediğimiz minicik parça ortadan kayboldu.
Kuarklar, antikuarklar, gulonlar, fotonlar, elektronlar, karanlık madde ve başka parçacıklar gibi daha bilindik şeyler oluşurken evrenimiz artık daha önce içine hapsedildiği minicik parçayı ortadan kaldırmıştı.
Ama biliyorsunuz ki zamanla her şey değişti. Evren soğudukça temel parçacıkları protonlar, elektronlar, nötronlar, antiprotonlar ve antinötronlar gibi şeyler oluştu ve diğer parçacıklar ortadan kalktı.
Madde ve antimadde birbirine çarpıp patlatarak birbirlerini yok ediyordu. Bunlar evrenin ilk 1 saniyesi içinde oldu.
Evren sislerle örtülüydü. Çünkü fotonları tutan yüklü parçacıklar vardı. Derken birkaç dakikalık yeni doğmuş evren, proton ve nötronların birleşmesiyle gıcır gıcır atomlar üretti. Hidrojen, helyum gibi bilindik elementler ilk kez burada ortaya çıktı.
Artık büyük patlama senaryomuzu hızlandırıyoruz.
380.000 yıl sonrasına geldik. Şu an fotonları tutan yüklü parçacıklar yok. Yani etrafımızı rahatça görebiliriz.
Geldik yaklaşık 2.000.000.000.000 yıl sonraya gittik. Evren ilk yıldızlarının doğumuna sahne oluyor. Hatta evren henüz 9.220.000.000.000.000.000 yaşındayken güneş sistemimiz oluşmaya başladı bile.
Ve bombayı patlatıyorum 9.280.000.000.000.000.000 yaşındayken Dünya doğdu bile. Yıllar yıllar yıllar sonra Güneşimiz de doğdu.
Yalnız yıldızların hayatlarını öğrenmemiz gerek öyle değil mi? Öncelikle küçük kütleli yıldızlardan başlayalım. Güneşin kütlesinin 10'da 1'i kadarlık yıldızlardan başlıyoruz.
Doğduklarından sonra sade bir ömür sürerler. Fakat işler sarpa sarmaya başlar. Hidrojeni, helyuma döüştürerek yaşamlarını sürdüren yıldızlar yıllarca hidrojen tüketir. Hidrojeni helyuma dönüştürür. Yıllar sonra artık hidrojen yakıtı biter ve ürettiği helyumları tüketmeye başlar. Helyum füzyonu yıldızımızın başını çok ağrıtır ve dengesini bozar.
-Ne güzel hidrojen yiyip duruyorduk. Bu helyum çok şişkin yaptı! der ve şişer, şişeeerrr... Onun kırmızı ve fazla şişmiş haline 'kırmızı dev' deriz. Adını da hakkıyla verir. Helyumdan oluşan çekirdeğini yiyip bitirir. Geriye hiçbir şey bırakmaz.
Yakıtı tükenen yıldız oturup ağlayacak değil ya, başlar etrafa katman katman gaz saçmaya. Gaz gitti, yıldız foyası ortaya çıktı. Kırmızı dev oldu mu şimdi beyaz cüce. Beyaz cüce yıldızımız, kapkaranlık bir kara cüce yıldız olarak ömrünü sonlandırır.
Sırada büyük kütleli yıldızlar var. 10 milyar yıl sonra 'anakol yıldızı' haline gelecek hidrojeni, helyuma dönüştürür. Sonra küçük kütleli yıldızda olduğu gibi büyük kütleli yıldız da hidrojenini bitirip helyuma geçer.
Helyum füzyonuyla karbon ve oksijen açığa çıkar. Küçük kütleli yıldızın hayatı burada sona ermeye başlar. Ama büyük kütleli yıldızlar 'Allah, Allah!' nidasıyla karbonu ve oksijeni de füzyona uğratarak demir elementi ortaya çıkarır. Demir çekirdekli bir yıldız oluşur.
Demir üretimi sırasında yıldız acayip derecede büyür. Bir kırmızı dev onun yanında görülmeyecek kadar küçük kalır. Bu yüzden ona kırmızı süper dev deriz.
En heyecanlı yere geldik! Artık demir çekirdek daha fazla füzyona uğratılamayacağı için içeri çökmeye başlar. Çöküşün ardından çok büyük enerjili bir patlama gerçekleşir. Bu patlamaya 'süpernova' denir. Süpernovalar ilk gözlemlendiğinde astronomlar demiş ki ;
-Aaa bakın, süper bir yıldız!
Bu yüzden yeni anlamına gelen noya, yıldız anlamına gelen va ve süper kelimesini birleştirerek süpernova kelimesini oluşturmuşlardır. Yani anlamı süper yeni yıldızdır.
Patlayan süpernovanın ardından kütle çekimi, yıldızın çekirdeğine basınç uygulamaya devam eder. Bastırdıkça suyu çıkacağına protonlar ve nötronlar oluşur. Sıkışa sıkışa İstanbul kadarlık bir nötron yıldızı kalır geriye.
Nötron yıldızları kendi etraflarında dönmeye başlarlar ve iki manyetik kutba da x ışınları saçarlar.
Bir nötron yıldızının bir kaşığını koparırsan bile o kaşıktaki şey 40 ton ağırlığında olur.
Süpernovadan sonra yıldızın çekirdeğinde kalan kütle nötron yıldızı oluşturmayacak kadar fazlaysa kara delik oluşur. Kara delikler yıllarca kendi etraflarında dönmeye devam ederler.
Samanyolunda sadece bizim gezegenler yok. Samanyolu içerisinde güneş sistemindekilerden çok farklı gezegenler vardır.
Güneş sistemi içindeki yıldızların bazıları şunlar:
1) Waps-12b:
Bu gezegen asfalttan daha sıcak ve karadır. Sıcaklığı 26000 derecedir.
2) Ogle-2005-blg-390-lb:
Bu gezegen acayip soğuk bir gezegendir. Gezegenin en fazla yüzey sıcaklığı -220 derecedir.
Sevgili okuyucular, bu sıcaklığın ne kadar düşük olduğunu anlamanız için size bir bilgi. Bahsettiğimiz soğukluk -220 derece ve hava -190 derecede donar. Yani o gezegende oksijen olsaydı oksijen donardı.
3) Hat-p-1:
Bu gezegen yok denecek kadar düşük yoğunluğa sahiptir. Hacmi Jüpiter'in 1.5 katı olmasına rağmen, yoğunluğu Jüpiter'in 1000/1'i kadardır.
4) Sweeps-10:
Bu gezegen 1 yılını 10 saatte tamamlar.
5) 55-Cancri E:
Bu gezegen çoğunluğu elmastan oluşmuş çok parlak bir gezegendir.
6) GJ 504b:
Samanyolundaki tek pembe gezegendir. En büyük öte gezegenlerden biridir.
Şimdilik bu kadar.
Uzayın acayiplikleri bu kadar değil ama hepsini yazamam. Birazını da kitap okuyarak öğrenmek lazım. 😎
'Bir Süpernova Gördüm Sanki' kitabını alırsanız çok sevinirim. Gerçek uzaydan çekilmiş süper fotoğraflar ve komik anlatımıyla çok güzel bir kitap. Arzu Yurbaş'ın yazdığı ve Cezve Ansiklopedi'den çıkan kitap şu anda benim elimde.
Eğer sizin elinizde de olmasını istiyorsanız tık tık; Bir Süpernova Gördüm Sanki
Görüşürüz...
Çok güzel bilgiler edindim sayende teşekkür ederim😉 Kitabı mutlaka okuyacağım😍
YanıtlaSilBana sen aldın o kitabı zaten.Bizim evde. BAŞLAYABİLİRSİN.
Sil😉
SilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilSweeps-10 gezegeninde yaşamak istemezdim. Her 10 saatte bir doğum günü mü kutlayacağım?😞Hemencecik yaşlanırım.😄
YanıtlaSilNe güzel hep pasta yeriz hem 1000 yaşına kadar yaşayabilirim.
Sil55-Cancri-E gezegeni çok ilgimi çekti. Bir gün gitmek nasip olursa bana bir parça elmas getiriver.😄😄
YanıtlaSilUnutma şimdi yola çıkarsam 28.000.000.000.000.000.000 yıl sonra varırım birde dönüş var.
SilCok ilginc ve cok karisik bilgiler iceren bir kitapmis. Cokda merak uyandiran bir kitapmis en kisa zamanda okumak isterim. Yazinida cok begendim kisa ama guzel bilgiler veriyor.
YanıtlaSilKKIIISSSSAAAAAAAAA!?!?!?!?!?!?!!!!!!
SilBUU MUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUUU?!?!?!?!?!!???
bayılıcam..........ah..............
Yaaa çocuk yine kafamı karıştırdın sen benim yaa🙃
YanıtlaSil