TUHAF HİKAYELER-1

Loading

   

    Bu yazıyı Ekmek Arası Tarih-2 kitabındaki hikayelerden en ilgimi çeken ve aklımda kalanlardan derleyerek hazırladım. Bu güzel kitap için yazarı Emine Aydın Öze'ye çok teşekkür ederim. Kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

                                                                  😊😊😊😊

    16. yüzyılın meşhur okçusu Ahmet Ağa kendisine yepyeni bir yay satın almıştı. onu gören bir takım gençler;

    -Sen bu yaşında yay alıp ne yapacaksın? Bu yaşında kollarında kuvvet mi kaldı?

diye alay etmeye başladılar.

    Ahmet Ağa kapının zincirine tutunup kendini yukarı çekti. Ardından diğer eliyle atını kaldırıp tek eliyle tutarak kapıya tırmandı gençlere 

    -Pazularımda azıcık kuvvet kalmış değil mi? diyerek cevap verdi.

                                                                  😊😊😊😊

    3. Selim zamanında Derviş Efendi adında yenilik düşmanı biri yaşarmış. Ancak bu adam Osmanlının en obur insanıydı. 40 yumurtayı, 2 okka pastırmanın üstüne kırdı ve tek başına, tek seferde hepsini yedi. Derviş Efendi oracıkta çatlayıp öldü.  Çünkü 2 okka bugünkü ölçümle 2,5 kilogramdı.

                                                                  😊😊😊😊

     Sultan 4. Murad çok güçlü bir adamdı. Bir Hint elçisi fil kulağından, gergedan derisinden dev kalkanını öve öve bitiremedi. Ok atsan saplanmazdı. Sultan 4. Murad bir ok attı. Ok kalkanı delip geçti. Elçinin ağzı açık kaldı. Padişah kalkanın içini altınla doldurup Hindistan'a geri gönderdi.

                                                                  😊😊😊😊

    Kanuni Sultan Süleyman bir yeniçeri bölüğünün önünden geçerken bölük komutanı ona bir tas şerbet verdi. Kanuni tasın içini altınla doldurup geri gönderdi. Bu şekilde bölük maaşlarının 3 katını aldı. 

                                                                  😊😊😊😊

    Viyana, Osmanlı tarafından çok güçlü şekilde kuşatılmıştı. Bir kuleye gözcüler yerleştirildi. Viyanalılar, Osmanlılardan çok korkarak bu gözetleme işini Osmanlı'nın yıkılmasından yıllar sonra 1956 yılında oy birliğiyle kaldırdılar.

                                                                  😊😊😊😊

    Fatih Sultan Mehmet, Midilli'yi fethetmek için yola çıktığında kendisine ayran veren bir kadının ikramını kabul etti. Ancak ayranın içinde saman çöpleri gördü. Onları yutmamak için yavaş yavaş içti. Ardından bu saman çöplerinin niçin orada olduğunu sordu. Kadın, o hızlı içmesin diye saman çöplerini koyduğunu söyledi. Fatih soğuk ayranı hızlı içip hasta olmasını istemeyen kadının davranışını çok beğendi. Ona yaşadığı yerde büyük bir toprak bağışladı.

                                                                  😊😊😊😊

      Osmanlı'nın en meşhur hattatı Hattat Osman Efendi bir gün bir kayığa binmişti. Hafız Osman yanına para almayı unutmuştu. Kayıkçı parasını isteyince;

    -Ben sana bir vav yazayım, sen bunu sat dedi. 

    Kayıkçı istemesede kabul etti. Bir süre sonra baktı ki insanlar bir takım hat yazılarını satın alıp durmakta. Kendi vavını da satıcıya verdi. Satıcı vavı alır almaz hemen tanıdı ve Hafız Osman'ın vavı diye Hafız Osman'dan alamadığı fiyatın kat kat fazlasına satıldı. Aradan bir zaman geçti Hafız Osman yine aynı kayıkçının kayığına bindi. Ancak kayıkçı para istemedi.

    -Efendim paraya ne gerek var, siz bana bir vav daha yazın verin dedi.