BİZİM OBA-2

Loading

 BAŞLIYORUZ

    -Of, her gün bunları taşımak zorunda mıyız?

    -Merak etme Hasan, 43 kese gümüş biriktirdik.

    -Salih doğru söylüyor, yakında bir at alıp işleri kolaylaştıracağız.

    -Haklısın Hüseyin.

    -Hızlanalım artık derse geç kalacağız.

    46 çadır, 23 kulübe, 6 minik ev, 36 tekerlekli çadır ve iki de büyük çadırdan oluşan bir obada yaşıyordu Salih, Hasan ve Hüseyin. 

    189 yerleşim alanında, 7 farklı soydan aile yaşıyordu.

    Meydanda toplandılar.

    Selçuk alp: "Hazır ol!"

    Hemen uygulandı.

    -Aferin, aferin! Komutlara itaat çok önemlidir.

    Sungur, Saltuk, Merih, Ege, Gencer, Salih, Asude, Hasan, Hüseyin, Zehra, Yusuf... Hepsi dersteydi.

    Birkaç gün sonra...

    Ok talimi, kılıç kullanma, korunma ve gürz kullanma dersleri aldılar. Hasan gürzde ve okçulukta, Hüseyin kılıçta, Salih ise okçulukta ve kılıçta çok iyiydi. Yusuf derse gelmemişti. Çok küçük olduğundan dersi zor yapardı çünkü. 

    Özel savaş dersinde ise Asude ve Zehra daha iyiydi. Bütün alpler savaştayken hatunlar obayı korumalıydı. Bu yüzden bıçak, hançer, kama, yatağan ve yayı çok iyi kullanmalıydılar. Onlarda kötü sayılmazlardı.

    Ahmet alpten ahşap eğitimi alıyorlardı. Bugün bir tutma yeri yapacaklardı. Bir parça tahta kesip düzleştirdiler. Bir alan yaptılar. Hasan pek iyi yapamamıştı. Salih en iyisini yapmıştı. Hüseyin biraz iyiydi.

    -Niye benimki olmuyor?

    -Sen marangozlukta iyi değilsin ama iyi bir demircisin.

    -Haklısın Hüseyin.

    ...Demircilik Dersinde...

    -Çok sıcak!

    -Demir ocağı sıcak olur dedi Yunus alp.

    Yunus alp obanın demircisiydi. Ailelerde eğitim veren bir demirci değil, obanın 189 yerleşim yerinin demircisiydi. Ocakta 3 bin kilogram demir eritip birazıyla tutma yerine takacakları kılıcı hazırladılar. Hasan en iyisini yapmıştı. Hüseyin orta, Salih ise pek iyi olmayan bir sonuç vermişti.

    Tam dokuma çadırına gidiyorlardı ki Osman alpin kaplama eğitimini kazanıp, eğitmen olduğunu ve atölye açmayı düşündüğünü duydular. Hemen gidip eğitime kayıt oldular. Yaptıkları kılıç tutma yerlerini altınla kaplamayı öğrendiler. Ardından dokuma çadırına gittiler, sepet yapma, örgü örme ve çadır kurmayı öğrendiler.