3 ALPLER: BİR OSMANLI ALPİ (BİRİNCİ BÖLÜM)

Loading

 Kaledeki Adamın Sırrı

    -Şu üç bacaksız da nereden çıktı? diye söyleniyordu tahtta oturan adam. Ayağa kalktı.

    -Kayı boyundan 3 kişi, 12 askerimizi de etkisiz hale getirmiş. Bu bize yakışır mı Andronikos! diye bağırdı.

    -Sana soruyorum Andronikos!

    -Bu şanımıza yakışmaz yüce Kobiloviç.

    -O zaman derhal Lazard Drages'in emrinde bir ordu yola çıksın. Herkes Kobiloviç Tvartko'nun kudretini görecek. Ha ha ha!

    -Emredersiniz!

    Arkasını döner ve elçiye hitaben;

    -Aleksi, emri Lazard'a ulaştır! der.

    -Ha ha ha! Olacakları iyi izle Andronikos!

Gizli Apaçıklıklar

    -Biz bütün gün böyle sürüne sürüne gezecek miyiz?

    -Nasıl bir kamuflaj bekliyordun Hasan?

    -Otlarla kaplanmak ve bataklıkta sürünmek kamuflaj mı sağlıyor Salih?

    -Susar mısınız?

    -Sanki sen sustun Hüseyin!

    -Hüseyin haklı, susman gerek Hasancığım.

    -Susmam için bu kamuflajı üstümden al Salih.

    -Bunu nasıl alp yaptılar aklım almıyor!

    -Sessiz! Şurada bir nöbetçi var.

    O sırada nöbetçi yere yığıldı. Ardından ise Serap Hatun çıktı. O da kamufle oldu ve yola devam ettiler. Anneleri Serap Hatun ve babaları Selçuk Alp ile beş kişi oldular. Alnına süpürge sapı yiyen nöbetçi hala sayıklıyordu:

    -İmdat! Kadın savaşçılar süpürge atıyor. Çalı... Başım... Ah...!

Ferdinand Adında Sıradan (!) Bir Adam

    -Hani elçiye zeval olmazdı!

    -Şahin'in casusları bir nöbetçimi daha öldürdü. 5 kişi oldular.

    -Bu yüzden mi iki yıldır işkence görüyorum Ferdi?

    -Arşidük Ferdinand!

    -Oh olmuş o nöbetçiye!

    -Sana da oh olsun da kafamı şişirme.

    -Oh olmuş kafana Ferdi!

    -Vurun!

    -Ah!

Sonraki bölüm için :tık tık