ÖZDEMİROĞLU OSMAN PAŞA

Loading

Sultan 3. Murad Han döneminde Osmanlılara sürekli Haçlı orduları (Hristiyanların, Papa'lığın emrinde birleşmiş olduğu ordu) saldırı yapıyor, Cenevizliler ve İspanyollar, Malta Şövalyeleri, Rodos Şövalyeleri ve Bizans Şövalyeleri birleşerek denizden; Ruslar, Fransızlar, Papalık ve Hristiyan beylikler ise karadan büyük saldırılar düzenliyordu. Özellikle Ruslar büyük saldırılar düzenliyordu.

Karadağ hakimi İmam Kulu Han, Hristiyan beyliklerini ve Rusları birleştirerek Çıldıran, Belgrad, Sofya ve Niş taraflarına saldırılar düzenliyor, bazen de Papalıkla birleşiyordu. Ama Fransızlarla araları pek iyi olmayan Ruslar, Fransızlarla savaş halindeydi. Bu sırada da Osmanlılara saldırı düzenliyorlardı. 

Niş'e yaptıkları saldırı Osmanlı kuvvetleri tarafından püskürtülmüş, Çıldıran'a gönderdikleri kuvvetten hiç güzel haber gelmemiş, yalnız kötü bir haber de gelmemişti. Çıldıran'da bulunan Özdemiroğlu Osman Paşa orayı çok iyi bir şekilde savunuyordu. 

Diğer yerlere gönderdikleri kuvvetler saldırılar ve minik akınlar yapıyor, bazı kuvvetlerini ise Papalık ordusuna götürüp, Papalıktan yardım istiyorlardı. Fransızlar, Ruslar gibi Osmanlıya saldırı düzenlemiyor, Ruslar'ın üstüne yoğunlaşıyor, bir yandan da denizdeki Ceneviz donanmasına yardım gönderiyordu. Papalık ordusu Osmanlı sınırının önündeydi. Oradan güçleri tükenmiş devletlerine yardım gönderiyordu. Cenevizliler Osmanlıların üstüne çok iyi bir şekilde yoğunlaşmış Cezayir, Cerbe gibi adaları almış, Tunus kıyılarına saldırı başlatmış ve Rodos, Cerbe gibi adalara güzel üsler kurmuş ve İspanyollar, Malta Şövalyeleri gibi devletlerin donanmalarını da kendi taraflarına çekmişlerdi.

Sultan 3. Murad Han Çaldıran zaferinin kazanıldığını öğrenmiş ve oradaki Özdemiroğlu Osman Paşa'yı Koyun Geçidi'ne göndermişti. Buradaki Tokmak Han, Papalıktan yardım istese de Osmanlı orduları karşısında dağılmıştı. 5000 askeri ile kaçarken, 2000 Osmanlı askeri peşlerine düşmüş, onlardan kaçmaya çalışırken Konak Nehri Köprüsü'nde birkaç bin kısmı suya düşmüş, birkaç bin kısmı okların hedefi olmuş, birkaç bin kısmı ise Osmanlılar'a esir düşmüştür. 

Bu savaş sırasında çok iyi rol oynayan Serdar-ı Ekrem Özdemiroğlu Osman Paşa Şirvan üzerine yürümüş, Şirvan'da bir kale yaptırıp komutanlarıyla görüşmüş, sonra da Şirvan'a yaklaşan Safeviler'in üstüne yürümüşlerdir. 

Savaş bittikten sonra Özdemiroğlu Osman Paşa Safevi ordusunu dağıtmış ve İmam Kulu Han'ı Ereş'te muhasara etmiştir. Ereş muhasarası bittikten sonra Özdemiroğlu Osman Paşa Belgrad'a yönelmiştir. Belgrad'a saldıran Safeviler'e karşı direnmeye çalışmışlardır. Özdemiroğlu Osman Paşa düşmanın üstüne asla saldırmamış, askerler de sıkılıp kendi başlarına saldırmıştır. Binlerce kişilik düşman ordusuna karşı 200 Osmanlı askeri son sürat hızla gitmiş ama düşmanın iki bomba atması onların hepsini öldürmeye yeterli olmuştur. Bu şekilde Belgrad, Safeviler'in eline geçmiştir. 

Bu sırada İran kuvvetlerine saldırmakta olan Sadrazam, Özdemiroğlu Osman Paşa'yla birleşerek İran askerlerini mağlup etmiştir. Bu başarıya karşılık doğu serdar-ı ekremliğine tayin edilen Özdemiroğlu Osman Paşa savaştan dönmüştür. Savaştan döndüğünde padişah bir toplantı yapmış toplantıda herkesin gitmeye korktuğu illere ve papalık ordusunun üzerine saldıracak bir er aramış ve yataktan kalkamayacak kadar hasta ve savaştan yeni dönmüş Özdemiroğlu Osman Paşa bu rütbeyi kabul etmiştir. Bu rütbede çok büyük başarılar göstermiştir. 

Seferden döndüğünde hastalığı iyice ağırlaşmış, doktorlar onun bu hastalığına çözüm bulamamıştır. Özdemiroğlu Paşa hastalığı yüzünden vefat etmiştir. Türbesinin girişindeki kitabenin 2. kıtası şöyledir:

                                    "Koyup Şirvan'ı gitti asi Han'a

                                     Kesip başını yerine dikti

                                     Bir Han dönüp Tebriz'i aldı oldu fatih

                                     Cihana nam koydu göçtü Osman"