Okumadan Geçmeyin

Uzayın ve Dünyanın Gizemleri - 1

KUYRUKLU YILDIZ HER ZAMAN BİR KUYRUKLU YILDIZ MIDIR?

Loading

             

             Gazaphistan’da her zamanki gibi pek güzel olmayan bir gündü. İçine binlerce fil sığabilecek kadar büyük sarayındaki Gazaphistan başkanı Hışım öfkeyle geziniyor ve:

“Dünyanın en büyük ülkesi benim, herkes sözümü dinlemeli!” diye bağırıyordu. Yemek hazır olana kadar biraz uyumak isteyen Hışım gözlerini yumdu. Kısa bir süre sonra sarayı dolanan birbirinden lezzetli yemeklerin kokularıyla gözlerini aralayan başkan, birden az önce gördüğü rüyayı hatırladı.

“Eğer rüyamda sadece benim ülkemde su olduğunu ve diğer ülkelerin bana tabi olduğunu gördüysem, işin sırrı o ülkelerin suyunu kesmekte!” diye düşündü. Ardından saray mutfağından gelen nefis kokulara aldırmadan askerlerini topladı.

Askerler, Hışım’dan aldıkları emirle nehre zehir dökerken, nehrin geçtiği köyün muhtarı onları gördü. Muhtar bu nehrin diğer ülkelere değil Gazaphistan’a aktığını anlatmayı bir türlü beceremedi ve zehrin şehre gidişini çaresizce izledi. Ne yapacağını bilemeyen muhtar arabasına atlayıp saraya gitti. Ancak sarayda yolunu bulması birkaç gün sürdü. Sonunda Hışım’ı her zamanki gibi askerlerinin pastaneleri yağmalayarak aldığı yiyecekleri yerken buldu. Gazaphistan’da bu, tavukların yumurtalaması kadar normal bir şeydi. Askerler yağmalar, halk eziyet çekerdi. Başkan öfkeden piliç gibi kızarmış suratıyla hışım hışım etrafta dolaşıp, emirler yağdırırdı. Muhtar zehrin şehre ulaştığını söylediği an Hışım musluktan akan yeşilimsi şeyi fark etti ve hemen emir verdi:

“Nehrin üstüne bir duvar örün!” Askerler nehrin üzerindeki duvarı olabildiğince çabuk yükseltmişlerdi ancak yine de geç kalmışlardı. Nehirde biriken zehir bitkileri öldürmeye, bitkileri yiyen hayvanlar, hayvanları yiyen insanlar domino taşları gibi devrilmeye başladı. Nehirde su ilerleyemediği için kuraklık halkı perişan etti. Bebekler durmadan ağladı. Yaşlılar bugünleri de mi görecektik diyerek dizlerini dövdü. Barajlar elektrik üretemez oldu. Şehir karanlığa gömüldü.

Bu arada Başkan Hışım hatasını anlamıştı. Hemen arıtma cihazlarını çalıştırdı. Duvarı yıktırdı. Ama ülkesi zaten az olan bitki örtüsünün yarısını kaybetmiş, halkının çoğu zehirlenmişti. Hışım hatasını anladıktan sonra diğerlerine söz geçirme sevdasından vazgeçti. Ama ben vazgeçmedim. Gazaphistan’ın yeni başkanı Har olarak daha iyi planlarım var. Hidrojen bombası atışıyla hava sıcaklığını arttırıp suyu buharlaştıracağım. Halk onu indirip beni başkan yaptı. Buna layık olacağım. Askerler, başlıyoruz!

Yeni komutanım toplantıda bunları söyledi ve bomba fırlatma düğmesine bastı. Bize ise köyleri teftiş emri verdi. Teftişe gittiğim köyde herkes Gazaphistan’a doğru gelen bir kuyruklu yıldızı gözlemliyordu. Ama aslında bu gök cismi kuyruklu yıldıza hiç benzemiyordu.

Yorumlar

Yorum Gönder